Savunma İstem Yazısı

0,00 KDV Dahil

Açıklama

T.C. Anayasası’nın 129/2. maddesinde “Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.” hükmüne yer verilerek, savunma alınmadan kamu görevlilerine disiplin cezası verilemeyeceği anayasal olarak güvence altına alınmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin (C) bendinde aylıktan kesme cezası, “Memurun, brüt aylığından 1/30-1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.” şeklinde tanımlanmış, (f) alt bendinde, “Görev yeri sınırları içerisinde herhangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak” fiili, aylıktan kesme disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır. Aynı Kanunun 130. maddesinde ise, “Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen tarihte savunmasını yapmayan memur savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.” kuralına yer verilmiştir.



Bu bağlamda, disiplin cezasıyla cezalandırılması için hakkında soruşturma açılan kamu görevlisine savunmasını yapmak üzere en az (7) günlük süre tanınmalı, savunma istem yazısında gerek savunma süresi gerekse disiplin suçunu oluşturan eylem ya da eylemler açık bir şekilde belirtilmeli, disiplin suçu oluşturan eyleminin hangi disiplin kurallarını ihlal ettiği ortaya konulmalıdır. Bunun için de, disiplin soruşturmasıyla ilgili tüm hukuki delillerin toplanması ve soruşturmanın usulüne uygun olarak tamamlanması gerekmektedir. Aksi durumun, hangi disiplin suçunu, ne zaman ve ne şekilde işlediği tam olarak ortaya konulamayan ilgilinin Anayasa ile güvence altına alınan savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracağı açıktır.

Dosyanın incelenmesinden, Çifteler Kapalı Ceza İnfaz Kurnmunda görevli infaz koruma başmemuru … ile hükümlü … arasında gönül ilişkisi olduğu yönündeki dedikoduların yaygınlaşması üzerine bu durumun 13.2.2012 tarihli tutanak ile tespit edilerek ilgili ceza infaz kurumu personeli hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı, anılan tutanağa istinaden aynı kurum bünyesinde infaz koruma memuru olarak görev yapan davacı hakkında da, infaz koruma başmemuru … ile kurumun idare çay ocağında çalıştırılan hükümlü . arasındaki duygusal ilişkiyi bildiği, hükümlüyü gece geç saatlerde çay ve kahve yapma bahanesiyle koğuşundan çıkararak infaz koruma başmemuru ile yalnız kalmalarını sağladığı, ayrıca hükümlüye masaj yaptırdığı iddialarıyla soruşturma başlatılarak bu kapsamda savunmasının alındığı, soruşturma neticesinde hazırlanan raporda özetle; davacının başmemur ile hükümlü arasındaki yakınlaşmayı bilerek bu duruma yardımcı olması nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin 1. fıkrasının (C) bendinin (ı) alt bendi uyarınca aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması, . isimli hükümlünün doğum gününde, kurum mutfağında izinsiz doğum günü kutlaması yapılmasına yardımcı olması nedeniyle ise aynı kanunun (C) bendinin (f) alt bendi uyarınca aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması teklifi getirildiği, 28.02.2012 tarih ve 80 sayılı davaya konu işlem ile davacının, kurum mutfağında, kurum idaresi tarafından verilmiş bir izin olmaksızın, hükümlü .’in doğum gününün kutlanmasına göz yumduğu ve bu durumu idareye bildirmeyerek suçun işlenmesine yardımcı olduğu gerekçesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin 1. fıkrasının (C) bendinin 0 alt bendi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu cezaya yapılan itirazın 7.6.2012 tarih ve 309 sayılı işlem ile reddi üzerine anılan işlemlerin iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bakılan uyuşmazlıkta, 15.02.2012 tarih ve 80 sayılı, savunma istemi konulu yazı ile, davacının, vardiya sorumlusu olan başmemurun hükümlü ile olan duygusal ilişkisini bildiği ve bu yakınlaşma ve duygusal ilişkiye yardımcı olduğu, durumu idareye bildirmediği, ayrıca hükümlüye masaj yaptırdığı ithamı ile davacıdan savunma istenildiği görülmüş, ancak dava konusu işlemlerin sebep unsuru olarak belirtilen, adı geçen hükümlü için mutfakta doğum günü kutlaması yapılmasına göz yumduğu ve durumu idareye bildirmediği eylemleri davacıya isnat edilmek suretiyle savunmasının alınmadığı anlaşılmıştır.

Bu haliyle, savunma istem yazısı içeriğinin Anayasa ve Kanun ile koruma altına alınan savunma hakkının kullanılmasını olanaklı kılabilecek nitelikte olmadığı ve yukarıda aktarılan disiplin hukuku ilkeleri çerçevesinde usulüne uygun bir disiplin soruşturmasından söz edilmesine olanak bulunmadığı açıktır. Zira, savunma istem yazısında disiplin soruşturmasına konu edilen isnatların açık biçimde belirtilmesi, dava konusu disiplin cezasına ilişkin işlemde ise sabit görülen ve cezaya dayanak yapılan fiillerin net bir biçimde ortaya konulması gerekmektedir.

Bu durumda; disiplin soruşturması kapsamında kendisine isnat olunan eylemler açıkça belirtilmek suretiyle savunmasının alınmadığı anlaşılan davacı hakkında, Anayasal güvence altında bulunan savunma hakkının kısıtlanması suretiyle tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık, anılan işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise belirtilen gerekçe ile hukuki isabetsizlik görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile Eskişehir 1. İdare Mahkemesinin 28.02.2013 tarih ve E:2012/772, K:2013/145 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Değerlendirmeler

Henüz değerlendirme yapılmadı.

“Savunma İstem Yazısı” için yorum yapan ilk kişi siz olun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir