Kısa Çalışma Ödeneği Nedir?

Kısa çalışma ödeneği özellikle corona virüs (Covid-19) olarak bilinen salgın hastalık sonrası oldukça gündeme gelmiştir. Corona virüs hastalığı Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) raporlarına göre 100’den fazla ülkede bir milyondan fazla teyit edilmiş küresel vakayla kayıtlara geçmiştir. Bu virüs ülkemizi de ciddi şekilde etkilemiş ve virüs sebebiyle birçok iş yeri üretimi durdurmuştur.

Bu kapsamda ekonomik olarak güçlük çeken işverenler işçilerinin ücretlerini ödemekte ciddi zorluk çekmekte, para kazanamadığı için işçilerin ücretlerini de yatıramamaktadır. Kısa çalışma ödeneği ise, hem işverenin işçiye karşı ücret ödeme yükümlülüğünü ciddi derecede azaltmak, hem de işçinin mağduriyetini önlemek adına kanun uyarınca var olan bir sistemdir. Güncelliği nedeniyle de önemlilik arz eden bir konudur. Yazımızda kısa çalışma ödeneğinin kanuni dayanağından, şartlarından ve ortaya çıkardığı sonuçlardan bahsedeceğiz.

Kısa Çalışma Ödeneği Nedir?

Kısa çalışma ödeneği, imkanı 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun Ek 2.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre,  ekonomik, sektörel ya da bölgesel kriz ile birlikte zorlayıcı sebeplerin mevcut olduğu durumlarda, iş yerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak önemli ölçüde azaltılması ya da iş yerinde faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durdurulması durumların, 3 ayı aşmamak koşuluyla kısa çalışma sisteminin uygulanması mümkündür. Kısa çalışma, iş yerindeki haftalık çalışma süresinin geçici suretle en az üçte biri oranında azaltılması ya da iş yerinde faaliyetin tamamen ya da kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde söz konusu olmaktadır. Bu durumda iş yerinde çalışanlara üç ay boyunca gelir desteği sağlanır.

İşçinin bu dönemde çalışmadığı günler için ücreti İşsizlik sigortası fonundan ödenmektedir. Kanun hükmünde bahsedilen ve günümüzde de derinden etkilerini hissettiğimiz coronavirüsü salgını gibi olağanüstü durumlarda da işçinin ve işverenin karşılıklı mağduriyetlerinin önlenmesi adına kısa çalışma ödeneği sistemi ve işsizlik sigortası fonu kullanılmaktadır.

Kısa Çalışma Ödeneği Ne Kadar Ödenir?

Kısa çalışma ödeneğinde işçi, çalışmadığı günler için günlük ücretinin tamamını almamaktadır. Kısa çalışma ödeneğinden faydalanacak işçiye günlük ödenecek tutar; işçinin son 12 aylık prime esas kazancı dikkat alınmak suretiyle yapılan hesaplama sonucu ortaya çıkan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ıdır. Yani günlük 100 TL brüt ücret alan bir işçinin günlük kısa çalışma ödeneği 60 TL olacaktır.

Günlük brüt ücretinin yüksek miktarlarda olduğu işçiler de mevcuttur. Örneğin yönetici sıfatına sahip kimseler de kanun gözünde işçi kategorisindedir ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmektedirler. Brüt ücreti yüksek olan kimselerin kısa çalışma ödeneği sistemini ve İşsizlik Sigortası Fonunu zora sokmaması adına kanun koyucu tarafından kısa çalışma ödeneğine azami bir sınır getirilmiştir. Buna göre, günlük kısa çalışma ödeneği miktarı 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçemez. Başka bir ifade ile, 2020 yılı bakımından işçiye ödenecek kısa çalışma ödeneği miktarı işçinin brüt ücretine göre, net 1.752 TL ile 4.380 TL arasında değişecektir.

İşçi çalışamayıp kısa çalışma ödeneğinden yararlandığı günlerde günlük brüt ücretinin %60’ını alacaktır ve bu ücret işsizlik sigortası fonundan ödenecektir. İşçinin bu süre zarfında çalıştığı günler mevcut ise, örneğin 4 gün çalışamıyor fakat 1 gün çalışıyor ise, o 1 günün ücretinin tamamı işveren tarafından karşılanacaktır.

Kısa Çalışma Ödeneği Hesaplaması

Yukarıda belirttiğimiz üzere örneğin işçinin en son aldığı günlük brüt ücreti 100 TL ise kısa çalışma ödeneği sisteminde işçinin alacağı günlük kısa çalışma ödeneği 60 TL olacaktır. İşçi çalıştırılamadığı günlerde bu ücreti alacaktır.

Örneğin → Haftada 5 gün iş yapılan bir fabrikayı düşünelim. İşçiler normal şartlarda haftada 5 gün çalışıyorlarsa, fakat örneğin coronavirüs salgını sebebiyle haftanın 1 günü çalıştırılacaklarsa, geri kalan 4 gün için günlük ücretinin %60’ını, yani vermiş olduğumuz örnekte 60 TL ödenek alırlar. Çalıştıkları 1 gün için ise günlük brüt ücretlerinin tamamı yani 100 TL işveren tarafından kendilerine ödenir. İşçinin hiç çalıştırılmıyorsa bu durumda ücret kısa çalışma ödeneğinden karşılanır. Ancak hiç çalışmayan işçinin ücretinin %60’ı kısa çalışma ödeneğinden kalan kısım işverence karşılanır.

Bu hesaplamalar yapılırken dikkat edilecek en önemli nokta kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılması istenen işçinin brüt ücretidir. Bunun yanında kısa çalışma ödeneği miktarının üst sınırının brüt asgari ücretin %150’si olacağına ilişkin  kanuni düzenlemenin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bilindiği üzere güncel brüt asgari ücret miktarı 2.943 TL’dir. Herhangi bir işçinin hiç çalıştırılmadığı durumda alabileceği maksimum ödenek de bu miktarın %150’si olacağından sınır alınacak ödenek miktar 4380 TL olur.

İşçinin hiç çalışmadığı durumda alabileceği örnek ödenek miktarı hesaplamaları şu şekildedir:

Son 12 Aylık Prime Esas Kazançların Aylık Ortalaması      Hesaplanan Kısa Çalışma Ödeneği Miktarı  Kesinti Yapılacak Damga Vergisi Tutarı   Ödenecek Kısa Çalışma Ödeneği Miktarı

Son 12 Ay Asgari Ücretle Çalışan              2.943,00              1.765,80              13,40     1.752,40

Son 12 Ay 5.000 TL ile Çalışan    5.000,00              3.000,00              22,77     2.977,23

Son 12 Ay 8.000 TL ile Çalışan    8.000,00              4.414,5 (*)          33,51     4.380,99

Bu hesaplamaları güncel ücretler üzerinden, damga vergisini de eklemek suretiyle hesaplayabilirsiniz ve çeşitlendirebilirsiniz.

Kısa Çalışma Ödeneğinin Süresi Ne Kadardır?

Kısa çalışma ödeneğinin süresi en fazla 3 aydır. İşveren ancak 3 ay süre için ilgili fona başvurarak işçisinin çalışmadığı günler için destek isteyebilecektir. Fakat kısa çalışma ödeneğinin düzenlendiği İşsizlik Sigortası Kanunu’nun ek 2.maddesinin 6.fıkrasında, kısa çalışma ödeneğinin süresini 6 aya kadar uzatmaya ve işsizlik ödeneğinden mahsup edilip edilmeyeceğini belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkili olduğu belirtilmiştir. Yani 3 aylık sürenin 6 aya kadar uzatılması Cumhurbaşkanı kararı ile olabilmektedir. Güncel olarak virüs sebebiyle bu ödeneğe başvurmak isteyen işverenlerin, gerekli koşulların oluşması halinde 3 ay için ödenekten yararlanabileceklerdir. Fakat virüsün ne zaman etkisini yitireceği belli olmadığı için ödenekten yararlanma süresinin 6 aya kadar uzatılması ihtimali de mevcuttur.

Kısa Çalışma Ödeneği Alma Şartları

Kısa çalışma ödeneğinden hangi şartlar altında yararlanılacağı 4447 İşsizlik Sigortası Kanunu’nun Ek 2.maddesinde belirtilmiştir. Buna göre :

Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerin bir veya birkaçının mevcut olması,

Belirttiğimiz sebeplerden ötürü iş yerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak önemli ölçüde azaltılması veya iş yerinde faaliyetin tamamen durdurulması,

İşverenin kısa çalışma talebinin iş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu uygun bulunması,

Kısa çalışmaya tabi tutulan işçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte çalışma sürelerini ve prim ödeme şartlarını sağlamış olması (Covid-19 etkisiyle yapılan kısa çalışma başvurularında, son 60 gün hizmet akdine tabi olmak kaydıyla son 3 yıl içinde 450 gün prim ödemiş olması),

İş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu kısa çalışmaya katılacaklar listesinde işçinin bilgilerinin bulunması,

İşverenin doğru prosedür aşamalarını izleyerek İŞKUR’a başvurması, gerekmektedir.

İşsizlik Sigortası Kanunu ek m.2/5 uyarınca, zorlayıcı sebep ortaya çıktığında ilk 1 hafta işçiye ücretinin tamamı işveren tarafından ödenmelidir, daha sonrasındaki zaman için ödenekten yararlanılır. İşverenin bu kanuni şartı da gerçekleştirmesi gereklidir.

Kısa Çalışma Ödeneği Başvuru Prosedürü

 Kısa çalışma ödeneğine ilişkin başvurular, İŞKUR’un web sitesinde belirttiği kısa çalışma talep formunun ve kısa çalışma ödeneği talep edilen işçilerin bilgilerinin yer alacağı listenin gerekli yerlerinin doldurulması suretiyle internet üzerinde e-posta yolu ile yapılmaktadır. İşveren, yapacağı başvuruda bu belgelere ek olarak hangi zorunlu sebeplerle kısa çalışma sistemine geçtiklerini belirten ve çalışma süresinin azaltıldığını veya tamamen çalışmanın durduğunu açıkça gösteren belgeleri de göndermesi gerekmektedir. Eğer ilgili iş yerinin faaliyeti resmi makamlar tarafından durduruldu ise buna ilişkin belgelerin de eklenmesi gerekmektedir.

Kısa Çalışma Ödeneği İle İlgili Bilinmesi Gereken Diğer Hususlar

Kimler Kısa Çalışmaya Başvurabilir? Kısa çalışmaya işçiler değil işverenler başvurabilir. İşveren, başvuru belgesinde bilgilerini belirtmiş olduğu işçiler adına başvuruda bulunabilir.

Kaç İşçi Kısa Çalışmadan Yararlandırılabilir? Kanunda işçi sayısı ile ilgili herhangi bir sınıra yer verilmemiştir. İŞKUR da konu ile ilgili prim ödeme şartları sağlanan tüm işçiler için sınır olmaksızın yararlanmanın gerçekleşebileceğini belirtmiştir.

Daha Önce Kısa Çalışmadan Yararlanılmışsa Tekrar Yararlanılabilir Mi? Bu duruma ilişkin bir sınırlama da kanunda gösterilmemiştir. İşkur, konuya ilişkin açıklamasında, daha önce farklı bir sebeple kısa çalışmadan yararlanan iş yerlerinin de coronavirüs sebebiyle kısa çalışma ödeneğine başvurabileceğini belirtmiştir.

Kısa Çalışma Ödeneği Başvurusunda İşçinin Rızası Gerekli Midir? Zorunlu sebepler dolayısıyla başvurulduğundan ve bu sebeplerin varlığı hakkında kurumca denetim yapıldığından dolayı işçinin rızası aranmamıştır.

Yabancı İşçiler Kısa Çalışma Ödeneği Alabilir Mi? Yabacı işçiler de Türk işçiler gibi işsizlik sigortası primleri ödemek ve diğer gerekli şartları taşımaların durumunda kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilirler.

Belediye Şirketi Çalışanları Kısa Çalışma Ödeneğinden Yararlanabilir Mi? Belediye şirketlerinin kısa çalışma ödeneğinden yararlanması için kanuni bir engel bulunmamaktadır. Eğer yasal şartlar mevcutsa belediye şirketlerinde çalışan işçiler de kısa çalışmadan yararlanabilirler.

Konkordato İlan Etmiş Bir İşveren Kısa Çalışmadan Faydalanabilir Mi? İŞKUR’un konuyla ilgili açıklamasına göre kısa çalışmadan yararlanmasında konkordato bir engel teşkil etmemektedir. Yani konkordato ilan etmiş işveren de bu sistemden yararlanabilmektedir.

Kısa Çalışma Ödeneği Süresinde İşçinin Primi Yatar Mı?

Kısa çalışma ödeneği kapsamına kabul edilen işçinin primlerinin de ödenmesi imkanı bulunmamaktadır. Bu sistemin amacının işçiyi mağdur etmemenin yanında faaliyetlerine gerektiği gibi devam edemeyen işverenin de mağdur olmasının önlenmesi olduğu göz önüne alınır ise bu durum daha net anlaşılacaktır. Kısa çalışma döneminde çalışılmayan günler için prim ödemesi yapılmamaktadır fakat Sosyal Güvenlik Kurumu’na konu ile ilgili bildirimde bulunulması zorunludur. Kısa çalışma kapsamında çalışan işçiler adına çalışılmayan günler bakımından ‘SGK Aylık Prim ve Hizmet Belgesi’ ile eksik gün gerekçesi işverence ’18-Kısa Çalışma Ödeneği’ olarak bildirilmelidir.

Kısa Çalışma Süresinde İşveren İşçi Çıkartabilir Mi?

Temel olarak kısa çalışma talebine dayanak oluşturan sebepleri varlığı nedeniyle işveren haklı bir sebeple fesih gerçekleştirememektedir. Fakat ekonomik açıdan zorlayıcı nedenler gösterilmek suretiyle sözleşme feshedilebilir. Bu durumda işçinin varsa kıdem ve ihbar tazminatı ödenmek zorundadır. Eğer işveren kısa çalışma ödeneğine başvurmuş ve bu ödenekten yararlanmaya hak kazanmış, fakat buna rağmen yine zorlayıcı sebepleri göstererek işten çıkarma gerçekleştirmişse bu durum işverenin aleyhine kötü niyetli olması şeklinde anlaşılabilecektir. Dolayısıyla işverenin kısa çalışma ödeneği sisteminden yararlanması sona erdirilebilir.

Bunlar dışında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25.maddesinin ‘’ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri’’ başlıklı bendinde sayılan işten çıkarmaya ilişkin haklı sebep halleri saklıdır.

Kısa Çalışma 3 Aydan Erken Biter Mi?

Kısa çalışma ödeneğinin en fazla 3 ay süreyle ödeneceğini ancak bu sürenin Cumhurbaşkanı kararı ile de altı aya kadar uzatılmasının mümkün olduğu ifade edilmişti. Bunun dışında kimi zaman kısa çalışma ödeneği alan tarafların kısa çalışmayı  üç aylık süre dolmadan bitirmesi mümkün olmaktadır. Bu kapsamda,

Kısa çalışma ödeneğinden yararlananların başka bir işe girmesi,

Kısa çalışma ödeneğinden yararlananların emekli maaşı /yaşlılık aylığı almaya başlaması,

Kısa çalışma ödeneğinden yararlananların herhangi bir sebeple silâh altına alınması,

Kısa çalışma ödeneğinden yararlananların herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi nedeniyle işinden ayrılması hallerinde veya geçici iş göremezlik ödeneğinin başlaması durumunda geçici iş göremezlik ödeneğine konu olan sağlık raporunun başladığı tarih itibariyle kısa çalışma ödeneği kesilir.

İş Yeri Üç Ay Olmadan Normal Çalışmasına Dönerse Kısa Çalışma Ödeneği Kesilir Mi?

Kısa çalışma ödeneği sisteminde bulunan işveren, kısa çalışmasına neden olan durumun 3 aylık süreden önce son bulması halinde normal çalışma sistemine dönecek ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayacaktır. Normal çalışmaya dönecek olan işveren bu durumu öncelikle İŞKUR’a bildirmelidir. Aynı şekilde ilgili iş yerinde toplu iş sözleşmesi tarafı olan işçi sendikası mevcutsa ayrı bu sendikaya da bildirim yapılması gerekir. Gerek İşkur’a gerekse de toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya yapılacak bildirim altı iş günü önceden yazılı olarak bildirilir. Bu bildirimlerin sonucu olarak kısa çalışma ödeneği yasal bir şekilde sona ermektedir.

Sonuç

Kısa çalışma sistemini, bu ödenekten kimlerin hangi koşullarda yararlanabileceğini ve sürecin ne şekilde işlediğini yukarıda çeşitli başlıklar altında açıklamış bulunuyoruz. Günümüzde ülkemiz de dahil olmak üzere tüm Dünya yoğun bir şekilde coronavirüs salgınıyla boğuşmaktadır. Bu durumun işverene ve işçiye olan etkilerinin ne derece yoğun olduğu tartışmasızdır. Söz konusu insan sağlığı olduğunda diğer meseleler ikinci plana atılmaktadır. Fakat alınan gerekli önlemler neticesinde işverenlerin faaliyetlerini gerçekleştiremediği ve çalışmakta güçlük çeken işçinin de ücretinin almasının zorlaştığı bir durum ortaya çıkmaktadır.

Kısa çalışma ödeneği sırf coronavirüsü engellemek amacıyla ortaya konulan bir uygulama olmasa da tam da bu durum için işe yaramaktadır. Hem işçinin işini kaybetmesi ve mağduriyetinin önlenmesi adına, hem de işverenin finansal yükümlüğünün bir nebze azaltılması adına çok önemli bir hukuki yöntemdir. Bu yöntemi gereği gibi kullanabilmek ve sürecinizi hatasız bir şekilde yönetebilmek adına mutlaka bu alanda bilgili ve tecrübeli bir avukata danışmanızı öneririz.