Taraflar arasındaki kıdem, ihbar ve iş güvencesi tazminatlarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmıştır.
- Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
- Esas No: 2005/28701
- Karar No: 2005/40137
- Tarih: 20/12/2005
İlgili Mevzuat: 4857 s. İş. K. Md.l7, 22
1475 s. İş. K. Md.14
Yargıtay Kararı:
Taraflar arasındaki kıdem, ihbar ve iş güvencesi tazminatlarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.12.2005 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmediğinden incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi.
1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektiriri sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı işçi davalı belediye işyerinde çalıştığı sırada, 01/04/2004 tarihinde iş sözleşmesinin ikinci bir emre kadar askıya alındığı bildirilmiştir. Dairemizin uygulamaları doğrultusunda işverence tek taraflı olarak iş sözleşmesinin askıya alınması halinde bu uygulama işçi tarafından kabul edilmediği taktirde iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği kabul edilmektedir. İşçi tarafından askıya alma işlemi kabul edildiğinde ise, askı süresinin sonunda işe davet edilmediği taktirde işverence iş sözleşmesi feshedilmiş olmaktadır. Somut olayda davalı işveren daha önce de vizeye tabi işçilerin iş sözleşmelerini askıya almış ve daha sonra yeniden işe başlatmıştır. Bununla birlikte işverence 01/04/2004 tarihinde gerçekleştirilen işlemde askı süresi bildirilmemiş ve davacının belirsiz bir süre sonra yeniden çağrılacağı açıklanmıştır. Davacı işçi işverenin bu işlemi üzerine 02/07/2004 tarihine kadar işe başlatılmasını beklemiş ve nihayet bu davayı açarak ihbar ve kıdem tazminatı ile toplu iş sözleşmesinde öngörülen tazminatı talep etmiştir. Davacının tazminat isteklerini de kapsayan bu davası iş sözleşmesinin haklı nedenle feshi niteliğindedir. Bu durumda kıdem tazminatına hak kazandığının kabulü gerekir. Mahkemece, davacının kıdem tazminatı isteğinin kabulü, belirtilen gerekçeyle yerinde ise de, işçi iş sözleşmesini kendisi feshettiğinden ihbar tazminatı ve toplu iş sözleşmesinde işverenin feshine bağlanan işgüvencesi tazminatının kabulü doğru olmamıştır. İhbar tazminatı ile iş güvencesi tazminatı isteklerinin reddine karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz haranın istek halinde ilgiliye iadesine, 20/12/2005 gününde oybirliği ile karar verildi.