İşyerinde cinsel taciz sonucu haklı feshe yönelik önemli bir Yargıtay kararı

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. K. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

T.C. YARGITAY

9.Hukuk Dairesi

Esas:  2010/5209

Karar: 2012/12363

Karar:

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı asil, davalı işyerinde 2 yıl 4 ay 3 gün sigortalı olarak çalıştığını, işine bir anda son verildiğini öğrendiğini, konuya ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na müracaat ettiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatının (2.550 TL) hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının mağaza personeli olarak çalıştığını, son brüt ücretinin 664,99 TL olduğunu, iş akdinin İş Kanunu’nun 25/II-c maddesi uyarınca, işçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması hükmü uyarınca haklı olarak feshedildiğini, fesih bildiriminin tebliğ edilmek istendiğini, ancak davacının imtina ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, davacının davalıya ait işyerinde 2 yıl 4 ay 3 gün hizmet akdiyle çalıştığı, iş akdinin feshi hususunda ispatın yasa ve Yargıtay uygulamaları gereği işverene ait olduğu, işyerinde iş müfettişi tarafından düzenlenen raporda fesih usulüne uyulmayarak davalı işverence haksız olarak feshi edildiğinin bildirildiği, davalının iddia ettiği bir başka çalışana cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle feshedildiği iddia edilmiş ise de bu yönde taciz ve rahatsızlık yaşayan diğer çalışan ve varsa olaya şahidi olanların ifadeleri ve bu yönde davacı aleyhine yapılmış herhangi bir şikayet bulunmadığı, davacının savunmasının alınmadığı, ayrıca ikaz edilmediği anlaşıldığından, davacının iş akdinin davalı işverence haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

İş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, diğer bir deyişle tazminat gerektirmeyecek şekilde son bulduğunu kanıtlama yükü davalı işverenlik üzerindedir.

Dosya içerisinde bulunan cinsel tacize uğradığı ileri sürülen mağdurenin 18.07.2008 tarihli dilekçesinde davacının kendisine yönelik olarak <…..çok güzelsin, seninle bir sene önce tanışmak isterdim, o zaman bekar olurdum ve seninle bir ilişkiye başlardım…> dediğini, sonrasında kendisinin ondan uzak durmaya başladığını, 11.07.2008 tarihinde kendisini ofise çağırdığını, ……zorla elini tutmaya çalıştığını ve kendisinin ona … sözlü olduğunu, onun da evli olduğunu söylediğini, …. akşam kendisine <Yarın resmini getirmeyi unutma. İyi geceler> şeklinde mesaj çektiğini, ertesi gün tehdit ederek kimseye söyleme seni işten attırırım dediğini, ….. sana buradan ev tutarım dediğini, defalarca evine davet ettiğini, yemek yerken karşısına geçip dikkatli bir şekilde kendisine baktığını, rahatsız olduğunu vurguladığında kendisine <zaten pazartesi gideceksin, bırak da doya doya bakayım, senle biraz vakit geçirelim> dediğini, <kontörün yoksa alayım, ihtiyaçlarını karşılayayım> dediğini, karısını değil kendisini sevdiğini, karısıyla baba ve annesinin zoruyla evlendiğini söylediğini, defalarca cep telefonu ile kendisinin resmini çekmeye çalıştığını, …. elini tutmak istediğini, gözlerinin derinliklerinde kaybolduğunu söylediğini, <benden hiç mi hoşlanmıyorsun, zaten hep çakallardan hoşlanırsın. Kesin sözlün de öyledir> dediğini….. ifade ettiği anlaşılmıştır.

Mağdurenin anılan dilekçesi içeriği ve bunu destekleyen tanık ifadelerine rağmen, mağdurenin karakol ve savcılığa şikayet etmemesi nedeniyle işveren feshinin haklı olmadığı şeklindeki değerlendirme yerinde değildir.

Davacının eylemlerinin 4857 Sayılı Yasanın 25/II-c maddesine uyduğu ve işverene haklı fesih hakkı verdiğinden kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:

Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.04.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.