İçindekiler
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Boşandığı Eşle Yaşayan Kadın a babasından bağlanan yetim aylığını iptal etti. Ödenmiş aylıkları da geri istedi. Yargıtay, eski kocasıyla birlikte yaşadığı tespit edilen kadının emekli aylığının iptal edilmesini ve 1 Ekim 2008 tarihinden sonra aldığı yetim aylığını da iade etmesini kararlaştırdı.
Boşandığı Eşle Yaşayan Kadın, daha önce birden fazla evlilik yapmış ise, eski eşlerinden herhangi birisi ile birlikte yaşamaya başlarsa SGK’dan aldığı aylık kesilecektir.
Boşandığı Eşle Yaşayan Kadın Yargıtay Kararı
01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 56. maddesinde, ölen sigortalının hak sahiplerinden, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği ve ödenmiş olan tutarların geri alınacağı düzenlendi. Bu düzenlemeden sonra SGK, anne, baba veya eşinden kalan emekli maaşını alabilmek için sahte boşanma işlemi yapan kadınları takip etmek için özel timler kurdu. Bu timler 2013 yılı başında yaklaşık 12 bin sahte boşanma tespiti yaptı ve boşandıkları eşleriyle birlikte yaşamaya devam eden kadınların aylıkları kesildi ve ödenmiş olan tutarlar geri istendi. Haksız aylık aldığı tespit edilen kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılıklarına dolandırıcılık suçu işledikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. Yargıtay Ceza Dairesi ve Ceza Genel Kurulu; bu olaylarda dolandırıcılık suçunun oluşmadığına, ortada yasal bir boşanma kararı olduğuna ve ihtilafın aylığın kesilmesi ile ödenmiş tutarların geri alınmasına ilişkin olduğuna karar verdi.
Boşanma hukuken neyi değiştiriyor?
Anayasa Mahkemesine, 56. maddenin Anayasaya aykırı olduğu iddiası ile iptal davası açıldı. İptal davasının dayanakları şöyleydi: Boşanmış kadın önceki eşiyle aynı çatı altında yaşasa bile hukuki anlamda bir güvencesi kalmamıştır, birlikte yaşama ile evlilik aynı statüde değerlendirilmez, boşandığı eşle birlikte yaşamın tesisinin engellenmesi yeniden evliliğin tesisini engelleyecektir ve bununla birlikte bu madde özel hayatın gizliliği ihlali niteliğindedir. Hepsinden önemlisi, yargı kararı ile boşanan kişilerin boşanmalarının muvazaalı olduğu hususu denetim elemanlarınca düzenlenen bir tespit raporu ile belirlenmeye çalışılması hukuka uygun değildir.
Bu iddialara rağmen Anayasa Mahkemesi, 56. maddenin iptali talebini reddetmiştir. Anayasa Mahkemesinin red gerekçeleri özetle şöyledir: Yasa koyucu, bir geliri bulunmayan ve evli olmayan kadınları yaşa bağlı olmaksızın ölüm aylığından yararlandırmak suretiyle korumayı amaçlamamaktadır. Uygulamada yasal düzenlemenin gayesi istismar edilmektedir. Ölüm aylığını alabilmek için evli olmamak koşulunu aşmak amacıyla iyi niyete dayanmayan ve dürüst olmayan boşanma isteği ve çabası ile boşanma kararı elde edilip buna bağlı olarak ölüm aylığı alınması, açıkça hakkın kötüye kullanılmasıdır.
Hakkın kötüye kullanılması hukuk devletinin koruması altında değerlendirilemez.
5510 sayılı Kanunun 56. maddesinin yerinde bir düzenleme olmadığını iddia edemeyiz, ancak bazı noktalarda tereddütlere yol açmaktadır:
Boşanmış olan eşlerin ne kadar süre birlikte aynı konutta kalmalarının fiilen birlikte yaşama olarak kabul edileceği, fiilen birlikte yaşamanın tam olarak tanımı gibi hususlar açık değildir. Boşanan erkeğin çocukları ile ilişkisinin devam etmesi için haftanın bir veya birkaç günü eski eşinin evine gitmesi ve bir süre kalması durumunda fiili birlikteliğin devam edip etmediği konusundaki yorum tamamen denetim elemanına bırakılmış görünmektedir. Boşanmaya ilişkin yargı kararı bulunan bu durumda, fiili birlikteliğin devam edip etmediğinin de yargı kararı ile belirlenmesi daha uygun olurdu.
Boşanmış olan kadın, daha önce birden fazla evlilik yapmış ise, eski eşlerinden herhangi birisi ile birlikte yaşamaya başlarsa SGK’dan aldığı aylık kesilecektir.
Boşanmış olan kadının, eski eşi ile değil, başka bir kişi ile birlikte yaşaması halinde, SGK’dan aldığı aylık kesilmeyecektir. Amaç bu olmasa da, yasa koyucu eski eşle birlikte yaşamaktansa yeni bir partner bulmayı, kadının resmi nikah olmadan fiilen birlikte yaşamasını veya dini nikahla birlikte yaşamasını özendirmektedir.
5510 sayılı Yasa’nın 35. maddesinde, ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıklar, aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkmasından sonra müracaat tarihini takip eden aybaşından itibaren yeniden bağlanabilecektir. Boşanmış olan eşlerin fiilen birlikte yaşaması nedeniyle denetim elemanları tarafından aylıkların kesildiği hallerden sonra boşanmış eşlerin fiilen birlikte yaşamaya son vermesi durumunda, 35. maddeye dayanılarak Kurumdan tekrar aylık bağlanması talep edilebilecektir. Bu durumda fiilen birlikte yaşamanın bittiğine Kurum nasıl emin olacaktır?
Bu kısa örnekten de görüldüğü gibi, Hukuk içine girdikçe derinnliği daha iyi anlaşılan bir bilimdir. Kanun yapmak teknik bir iştir. Kurumun aktüeryal dengelerini korumak isterken başka mutlu birlikteliklere vesile olunabilmektedir.
Kaynak :
http://www.tahtakiran.net
Av. Dr. Serdar TAHTAKIRAN
- Altı Sigma Proje Sözleşmesi Nedir?Altı Sigma Proje Sözleşmesi, DMAIC (Tanımla, Ölç, Analiz Et, İyileştir, Kontrol Et) döngüsünde, Tanımlama adımında düzenlenir. İndirme Sayısı: 659
- Beyin Fırtınası Üzerine Yeni DüşünmeKuruluşlarla bir inovasyon kültürü ve bir inovasyon süreci uygulamalarına yardımcı olmak için yaptığımız çalışmalarda, çoğu zaman insanların “yaratıcılık”, “yaratıcı düşünme” ve “beyin fırtınası” terimlerinin anlamı ve farklılıkları konusunda kafalarının karıştığını görüyoruz. İndirme Sayısı: 316
- Kuruluş Performans ÖlçümüPerformans ölçümü, bir kuruluşun ilerlemesini izlemenin hayati bir parçasıdır. Bir kuruluşun gerçek performans sonuçlarının veya sonuçlarının amaçlanan hedeflerine göre ölçülmesini içerir. İndirme Sayısı: 319
- Başabaş Analizi Nasıl Yapılır?Başabaş analizi yapmak, işletmenizin tüm masrafları karşılamasını ve kar elde etmeye başlamasını tam olarak ne zaman bekleyebileceğinizi belirlemek için önemlidir. Bu, herhangi bir başlangıç işinin ilk günlerinde önemli bir kilometre taşıdır. İndirme Sayısı: 495
- Raporlu İşçi İşten Çıkarabilir mi?Normal şartlarda hastalanıp tedavi gören veya raporlu işçi işten çıkarılamaz ama rapor veya tedavi süresi ihbar süresini 6 hafta aşmışsa tazminatı ödenerek çıkarılabilir. Bu durumda ihbar tazminatı gerekmez, kıdem tazminatı ödemek gerekir. İndirme Sayısı: 1.049