Davacının istifa ederek ayrılması nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanmadığı. Davacının kıdem, yıllık izin, tazminat talebimin reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, davalı taraf davacının imzaladığı bir istifa dilekçesi sunmuştur. Davacı dilekçede kendi isteği ile istifa ettiğini beyan etmiş ancak başka bir gerekçe belirtmemiştir. Davacı tarafın iş akdinin davacı tarafından haklı neden ile fesh edildiği iddiası mevcut olup, emsal Yargıtay içtihatları göz önüne alınarak, davacının iş akdinin fesh etmekte haklı bir nedenin olup olmadığını araştırmak gerekmektedir. Dosya kapsamında davacıya ödenmeyen fazla mesai ve resmi tatil ücretlerinin mevcudiyeti tespit edilmiş, ayrıca manevi tazminat hakkı verecek ölçüde olmasa da iş yerinde çalışanlara karşı olumsuz davranışları bulunduğu belirlenmiş olmakla, davacının iş akdini 4857 sayılı kanunun 24. maddesi kapsamında haklı nedenle feshettiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı sonucuna varılmıştır. Mahkemece kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi isabetli değildir.
Davacı taraf manevi tazminatı talebinde bulunmuş ise de; …amirlerinden bir ustanın çalışanlara yönelik sert davarnadığı, hakaret içeren sözler söylediğini belirttikleri, ancak bunun özellikle davacının şahsına yönelik olduğuna, bu sözlerin davacıyı muhatap aldığına yada davacının da bulunduğu ortamlarda gerçekleştiğine ilişkin somut beyanları bulunmadığı anlaşılmaktadır. İşyerinde bir ustanın çalışanlara yönelik olumsuz davranış ve söylemlerde bulunması, davacının kişilik haklarının ihlal edildiğine, taciz veya davacıya yönelik davranışların işçiye haklı neden boyutunda iş akdinin feshine olanak verdiği, ancak manevi tazminat gerektiren boyuta ulaşmadığı değerlendirilerek, mahkemece manevi tazminat talebinin reddi kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.” (İSTANBUL BÖL.ADL.MAH. 27.HD, E.2016/159, K.2017/230, T.02/03/2017)
Bu İstinaf Mahkemesi kararında olumlu bulduğumuz ve olumsuz bulduğumuz iki noktayı irdelemek gerekli;
Birincisi; istifa dilekçesini el yazısı ile yazmış olsa da, işçinin haklı fesih için sebepleri varsa, istifa dilekçesi yazan işçi, istifa iradesi ile değil haklı fesih iradesi ile hareket etmiş kabul ediliyor ve kıdem tazminatını alabiliyor. Bölge Adliye Mahkemesi bu yönüyle doğru bir karar vermiştir.
İkincisi; işçi, diğer arkadaşları ile birlikte toplu halde hakarete uğradığında, aşağılandığında, bu hakeretleri işverenin yetkililerine bildirilmiş olsa ve önlem alınmamış olsa bile, direkt şahsına yönelik hakaret olmadığından manevi tazminata hak kazanamıyor. Burada birden fazla işçiye karşı haksız fiil olduğu açık. Ancak İstinaf Mahkemesine göre; haksız fiili birkaç işçiye yönelik olarak uyguladığında, bu işçiler manevi tazminata hak kazanamıyor. Kararın bu yönüyle isabetli olmadığı kanaatindeyim.
Kaynak :
http://www.tahtakiran.net