Cinsel taciz, hiyerarşi, hizmet veya eğitim-öğretim ilişkisinden veya aile içi ilişkiden kaynaklanan nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle veya aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanılarak işlettiği takdirde, verilecek ceza ½ oranında arttırılır.
İş Kanununa göre; cinsel taciz, işçinin haklı nedenle derhal fesih nedenleri arasında bulunmaktadır. Ayrıca, işçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişi tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bunu işveren bildirmesine rağmen işverenin gerekli önlemleri almaması halinde de işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.
Türk Ceza Kanununa göre; bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası verilebilir.
Bu cinsel taciz, hiyerarşi, hizmet veya eğitim-öğretim ilişkisinden veya aile içi ilişkiden kaynaklanan nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle veya aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanılarak işlettiği takdirde, verilecek ceza ½ oranında arttırılır. Cinsel taciz fiili nedeniyle mağdur, işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmışsa ceza 1 yıldan az olamaz.
Görüldüğü gibi, Hukukumuzda cinsiyet ayrımcılığına karşı getirilmiş olan düzenlemeler, uluslararası normlara uygundur. Her ne kadar bazı noktalardaki düzenlemeler gereğinden fazla sınırlayıcı ise de (örneğin su altındaki ve yer altındaki işlerde kadın işçinin çalıştırılamaması) kadın iş gücünün çalışma hayatına daha fazla girmesi ve üretimin bu suretle daha nitelikli olması için önemli düzenlemeler hayata geçirilmiş durumdadır. Artık kalan iş kadın çalışanlara düşmektedir. Çünkü biliyoruz ki, aynı işi yapan erkek çalışandan daha düşük ücret almasına rağmen bu durumu işyerinde dile getirmeyen ve hakkını aramayan, üniversite mezunu ve eğitimli birçok kadın çalışan bulunmaktadır.
Kaynak :
http://www.tahtakiran.net